Virgin Atlantic, %100 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı Kullandı

Virgin Atlantic, %100 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı Kullandı

Virgin Atlantic, tarihi bir uçuş gerçekleştirerek %100 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) kullanımını gösterdi. Londra Heathrow’dan New York JFK’ye yapılan bu uçuş, fosil türevli jet yakıtının yerine geçebilecek güvenli bir ikame olarak SAF’ın potansiyelini vurgulayan bir işbirliğinin ürünüdür.

SAF, uzun mesafeli havacılığın karbon ayak izini azaltmada önemli bir rol oynayan bir yakıt türüdür.
Atık ürünlerden elde edilen SAF, performans açısından geleneksel jet yakıtlarıyla uyumlu olup CO2 emisyonlarında %70’e varan tasarruf sağlar.

Flight100, Virgin Atlantic’in Londra’dan New York’a gerçekleştirdiği tarihi uçuşun adıdır.
Bu proje, Virgin Atlantic’in konsorsiyum ortakları ile yaptığı radikal işbirliğini temsil eder.

ICF, Rocky Mountain Institute, Imperial College London ve Sheffield Üniversitesi gibi konsorsiyum ortakları, SAF kullanımının uçuşun karbon dışı emisyonlarını değerlendirecek.
Araştırma, contrails ve partiküllerin bilimsel etkilerini anlamak için önemli veriler sunacak.

Flight100’de kullanılan SAF, %88 HEFA (Hydroprocessed Esters and Fatty Acids) ve %12 SAK (Synthetic Aromatic Kerosene) karışımından oluşur.
HEFA atık yağlardan, SAK ise bitki şekerlerinden üretilir.

Virgin Atlantic, SAF’ın geniş ölçekte kullanılması için liderlik etme konusundaki 15 yıllık geçmişine dayanmaktadır.
Şirket, sürdürülebilir havacılık için düzenleyici destek ve yatırımların önemini vurgulamaktadır.

Virgin Atlantic İcra Kurulu Başkanı Shai Weiss, SAF’ın karbon azaltma çabalarında önemli bir çözüm olduğunu belirtti ve endüstrinin daha fazla yatırım yapması gerektiğini vurguladı.
Virgin Atlantic’in Kurucusu Sir Richard Branson, inovasyonun sınırları zorlama ruhunu vurgulayarak, şirketin havacılık sektöründeki öncü rolüne vurgu yaptı.

Virgin Atlantic’in gerçekleştirdiği bu tarihi uçuş, sürdürülebilir havacılık yakıtlarının potansiyelini ve uzun mesafeli uçuşlarda kullanımının mümkün olduğunu gösteren önemli bir adımdır. SAF’ın daha geniş ölçekte kullanılabilmesi için endüstri ve hükümet işbirliğinin önemine vurgu yaparken, bu girişim aynı zamanda havacılık sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için inovasyona olan ihtiyacını da gösteriyor.